26 Temmuz 2009 Pazar

bu fotograf ancak turkiye`de olur

9 yillik tedavinin ardindan tüp bebek yöntemiyle hamile kalan Hatice Bölme, 3 gün önce erken dogumla ikiz bebek dünyaya getirdi. Bebeklerden biri ölü dogarken, 550 gram agirliginda dogan ve kuvöze konulan diger bebek de `öldü` denilerek dün bir kutu içinde aileye teslim edildi. Annesi definden önce son kez görmek isteyince yasadigi anlasilan ve dün götürüldügü Balikesir`deki özel hastaneden Bursa`ya sevkedilen bebek bu sabah hayatini kaybetti.||Balikesir Il Saglik Müdürü Mehmet Çaliskan, olayin dogru oldugunu, sorumlular hakkinda gereken tüm idari ve hukuki islemlerin yapilacagini bildirdi.||Sütlüce Mahallesi Nil Sokak`ta oturan ve bebekleri olmadigi için 9 yildir tedavi gören Hüseyin-Hatice Bölme çifti, 6 ay önce gerçeklestirilen `tüp bebek yöntemi` sayesinde dünyaya gelecek ikiz bebeklerine kavusmanin hayalini kurarken, anne adayi 23 Mayis`ta `kanama` sikayetiyle Balikesir Dogumevi`ne kaldirildi.||Genç kadinin doktoru, muayene ettigi hastayi `erken dogum riski` süphesiyle dogumevine yatirdi. Dogumevinde yatarken sikayetleri gittikçe artan genç kadin, 28 Mayis gecesi yapilan müdahaleyle erkek bebeklerini dünyaya getirdi. Ancak ölü dogan bebeklerden biri ailesi tarafindan defnedilirken, yaklasik 550 gram agirliginda dünyaya gelen ve `Halil` adi verilen diger bebek kuvöze konuldu.||Anne, dogumevinden taburcu edilirken, bebegin tedavisini üstlenen Çocuk Sagligi ve Hastaliklari Uzmani Dr. S.G.T, dogumdan yaklasik 36 saat sonra baba Hüseyin Bölme`yi telefonla arayarak, bebegin öldügünü bildirdi. Bunun üzerine kardesinin esiyle dogumevine giden Hüseyin Bölme, gerekli islemleri yaptiktan sonra hastane görevlilerince kantinden alinan bir karton kutuya konulan bebegin cesedini teslim aldi. Hastaneden ayrildiktan sonra bebek için kefen dahil defin malzemelerini alan baba Bölme, yaklasik 2 saat süren alisverisin ardindan evine gitti. Hatice Bölme, defin öncesinde bebegini son kez görmek isteyince, kutu içinde sargi bezine sarili bebek anneye getirildi. Bölme`nin baktigi sirada bebegin hareket etmesi üzerine aile bebegi hemen evin yakinindaki bir özel hastaneye götürdü. Burada yapilan ilk müdahalenin ardindan kuvöze konulan bebek, tam donanimli ambulansla, bir doktor ve hemsire gözetiminde Bursa`daki hastaneye sevk edildi.||`Halil` bebek, dünden beri tedavi gördügü Bursa`daki özel hastanede bu sabah hayatini kaybetti.||`SORUMLULARIN BUNUN HESABINI VERMELERI GEREKIYOR`||Bebegin cenazesini teslim alarak Balikesir`e giden baba Hüseyin Bölme, esinin 24 haftalik hamile oldugunu, kanama baslayinca doktor kontrolünde olmasi için dogumevine yatirdiklarini belirtti.||Esinin kanamasinin siddetlenmesi üzerine doktorun müdahale ettigini ve bebeklerin 28 Mayis`ta dünyaya geldigini anlatan Bölme, söyle konustu:||`Dogumda `Biri öldü, biri yasiyor` denildi. Yasayan bebegimiz de 36 saat yasadi kuvözde. Dün hastaneden beni aradilar, `Bebeginiz öldü, gelin alin` dediler. Hastaneye gittik, ölüm raporunu falan aldik. Bebegi sargi bezine sarmislar elime verdiler. `Böyle ayip olur` dedim, gidip bir kutu getirdiler. Çocugu kutuya koyduk. Bebegi aldigimizda saat 14.00 civariydi. Hastaneden çikinca bebegin defni için gereken malzemeleri aldik. Eve gittigimizde saat 16.00`yi geçiyordu. Hanim, çocugun yüzünü son kez görmek istedi. Açtigimizda yengem bebegin yasadigini fark etti. Hemen Balikesir`deki özel bir hastaneye kaldirdik. Burada 1-2 saat müdahale edildikten sonra ambulansla Bursa`ya getirdik. Buradaki doktor, bebegin disarida çok kaldigini, akcigerlerinin havasizliktan zedelendigini ama kurtarmaya çalisacaklarini söyledi. Ancak bebegi kaybettik. Balikesir Dogumevindeki doktor, bebegin yasasa da sakat kalabilecegini söylemisti, ben `Olsun çocugumu yasatin` dedim. Benim çocugum, `Öldü` diye verildikten 5 saat sonra bile yasiyordu. Niye `Öldü` diye rapor verdiler elime? Sorumlularin bunun hesabini vermeleri gerekiyor. Ben 9 yildir evlat hasretiyle yasiyorum. Bakmasak çocugu canli canli topraga koyacaktik. Adalete basvuracagiz, ben yandim baska aileler yanmasin.`||IL SAGLIK MÜDÜRÜNÜN AÇIKLAMASI||Balikesir Il Saglik Müdürü Mehmet Çaliskan da iddialarin dogru oldugunu, `Öldü` denilerek ailesine teslim edilen bebegin daha sonra yasadiginin anlasildigini belirterek, sunlari söyledi:||`Olay çok üzücü, kesinlikle yasanmamasi gereken bir olay, sorusturma baslattik. Bebegin bu sabah Bursa`da hayatini kaybettigini ögrendik, çok üzgünüz. Bir bebegin, ölmeden `Öldü` diye hastaneden çikartilmasi kabul edilemez bir sey. Olayin sorumlulari ortaya çikarilacak ve hem idari hem de hukuki yönden gerekenler yapilacak.`

Bebek Esyasi

19 Temmuz 2009 Pazar

1 haftada 27 bebek oldu

Ankara`daki Dr. Zekai Tahir Burak Kadin Sagligi Egitim ve Arastirma Hastanesi`nde bir haftada 27 bebegin yasamini yitirdigi belirtilirken bebeklerin ailelerine dogumdan sonra `bebegin ölümünden hastane sorumlu degildir` ibaresi bulunan bir belge imzalatildigi iddia edildi.||Dr. Zekai Tahir Burak Kadin Sagligi Egitim ve Arastirma Hastanesi Bashekimi Operatör Dr. Leyla Mollamahmutoglu, hastanelerinde son 15 günlük süre içerisinde ``20 civarinda bebegin`` yasamini yitirdigini belirterek, ``Bu bebeklerden sadece 2`si bin 500 gramin üzerinde, digerleri bin 500 gramin altindaki bebekler`` dedi.||Mollamahmutoglu, Saglik Emekçileri Sendikasinin(SES), ``son bir hafta içinde hastanede enfeksiyon nedeniyle 27 bebegin yasamini yitirdigine yönelik`` iddialari üzerine, açiklama yapti.||Söz konusu ölümlerin ``prematüreye bagli`` gerçeklestigini ifade eden Mollamahmutoglu, ``Son 15 günlük süre içerisinde 20 civarinda bebegimiz yasamini yitirdi. Bu bebeklerden sadece 2`si bin 500 gramin üzerinde, digerleri bin 500 gramin altindaki bebekler`` diye konustu.||Ölümlerin, enfeksiyondan kaynaklandigi iddialarinin hatirlatilmasi üzerine Mollamahmutoglu, ``Belli oranda enfeksiyondan kaynakli ölümler söz konusu ama bu bebeklerin tamami enfeksiyon nedeniyle ölmüs degil. Yasamini yitiren bebeklerin yaklasik yüzde 30`u enfeksiyon kaynakli ama net degil`` dedi.||Genellikle prematüre bebeklerde görülen ölümlerde birinci etkenin enfeksiyon oldugunu vurgulayan Mollamahmutoglu, bunun disinda kalpte anomali, bagirsakta delinme ve solunum problemleri gibi çesitli sorunlarin da ölüme neden olabildigine dikkati çekti. Mollamahmutoglu, ``Normal dogan bir bebekte enfeksiyon orani düsükken, prematüre dogan bebekte enfeksiyonla dogma, enfeksiyon bulasma riski daha da artar`` dedi.||Hastanelerinde yasamini yitiren bebeklerde görülen enfeksiyonun ``hastane enfeksiyonu`` olarak tanimlanamayacagini ifade eden Mollamahmutoglu, sunlari söyledi:||``Ölen bebeklerin bir kisminda enfeksiyon var. Ancak bu enfeksiyonlara hastane enfeksiyonu diyemedik, 2 gündür bunun için ugrasiyoruz. Kültürler aliniyor. Her bebekte asagi yukari farkli mikroorganizmalar var. Hastane enfeksiyonu denilebilmesi için bazi enfeksiyonlarin yogun bir sekilde olmasi lazim. Yani bir enfeksiyonun, ölümlerin çogundan sorumlu olmasi lazim. Böyle bir sey yok.||Enfeksiyon tespit edilen bebek sayisi hakkinda ayrintili bilgiyi daha sonra verecegiz. Kültürlerin sonucunu bekliyoruz. Sonucun netlesmesi için 48 saate ihtiyacimiz var.``||Yeni dogan kliniginde bir hastane enfeksiyonunun da söz konusu olmadigini vurgulayan Mollamahmutoglu, ``Hayir, kesinlikle klinigimizde böyle bir durum yok. Böyle bir durum olsa, bunu Bakanliga bildiririz, hastanemizi kapatiriz. Böyle bir durum söz konusu degil. Sadece bazi bebeklerde var`` dedi.||Mollamahmutoglu, dünyanin hiçbir yerindeki prematüre bebeklerde mortalite oraninin (ölüm oraninin) sifir olmadigini belirterek, ``Hemen her gün bana nöbet teslim edilir. Her gün, 1 bebegimiz öldü veya gün asiri öldü denilebiliyor. Biz, yasatma oranlarimiz arttikça seviniyoruz`` diye konustu.||``DOGUM SALONU SU ANDA TADILATTA``||Mollamahmutoglu, hastanelerinde dogum yapilan salonunun yaklasik 3 aydir tadilatta oldugunu, dogumlarin bir baska serviste yapildigini belirterek, tadilatin herhangi bir hastane enfeksiyonu nedeniyle degil, daha iyi hizmet verilebilmesi için yapildigini söyledi. Yeni dogan kliniginde de bazi yerlerde revizyon yapildigini belirten Mollamahmutoglu, söyle devam etti:||``Biz 85 yasinda bir hastaneyiz. Bu nedenle de hiçbir zaman ne boyaci çikar hastanemizden ne de tadilatimiz biter. Sürekli bir yerleri yeniliyoruz ve genisletmek için ilaveler yapiyoruz. Biz zaten Saglik Müdürlügüne tadilatimiz olacagini ve bu nedenle de dogumlarin baska hastanelere yönlendirilmesini istiyoruz. Bakanlik da zaten bu konuda destek veriyor. Çünkü yer sikisikligimiz var.||Su anda 38 haftanin üstündeki dogumlar yaptiriliyor. Bizim, hasta kabul etmemek gibi bir durumumuz yok. Sadece prematüre dogumlarin, su problemimizi çözene kadar 1 hafta 10 gün kadar baska merkezlerde yaptirilmasindan yanayiz. Bu da daha iyi bir hizmet verebilmek amaçlidir.``||``HASTANEMIZDE, YILDA 26 BIN DOGUM YAPILIYOR``||Hastanelerinde yilda 26 bin dogum gerçeklestirildigini bildiren Mollamahmutoglu, dünyanin hiçbir yerinde böyle bir dogum oraninin olmadigini söyledi.||Mollamahmutoglu, hastanelerinin, yeni dogan yatak sayisi bakimindan Türkiye`nin en büyük servisi olma özelligi tasidigina, 2003`te 55 olan yatak sayisinin su anda 122`ye ulastigina dikkati çekerek, ``Ancak yogunluk nedeniyle 180 bebege kadar çiktik. Çok büyük bir teveccüh var hastaneye, yogunluk var`` diye konustu.||Prematüre bebek sayisinin her geçen gün arttigini belirten Mollamahmutoglu, tüp bebek yöntemi ile gebeliklerin prematüre riskini artirdigini savundu. Mollamahmutoglu, bu tür hastalarin hep hastanelerine yönlendirildigini ifade ederek, sunlari kaydetti:||``Dolayisiyla normalde yüzde 10`u geçmemesi gereken prematüre orani bizim hastanemizde yüzde 25-30`u da geçiyor. Gelen hastalarin büyük çogunlugu bu sekilde yüksek riskli gebelik nedeniyle bize geliyor. Bizim yüksek riskli gebelik oranimiz yüzde 44`e ulasti. Bu çok astronomik bir rakam. Normalde bu oran yüzde 20-25`i hiçbir hastanede geçmez. Dolayisiyla bizim hastanemizin prematüre orani çok daha yüksek oluyor. Prematüre orani artikça da ölüm orani artiyor.||Dünya genelinde, bin 500 gramin altindaki bebeklerde yüzde 40-50`lere varan mortalite söz konusudur. Bizim hastane mortalitemiz bunlardan çok daha iyi yani yüzde 25`i geçmez.``||(AA)

Bebek Esyasi

7 Temmuz 2009 Salı

hastanede 27 bebek oldu

04 Agustos 2008 09:21||Ankara`daki Dr. Zekai Tahir Burak Kadin Hastaliklari Egitim ve Arastirma Hastanesi`nin dogumevindeki 27 bebegin hastane enfeksiyonu nedeniyle öldügü iddia edildi.||Dogumevinde son günlerde meydana gelen bebek ölümleri endise yaratti.||Ankara`da 80 yildir hizmet veren Dr. Zekai Tahir Burak Kadin Hastaliklari Egitim ve Arastirma Hastanesi`nin dogumevinde 31 Temmuz-2 Agustos tarihleri arasinda 27 bebegin öldügü belirtildi.||KESK`e bagli Saglik Emekçileri Sendikasi(SES) Baskani Bedriye Yorgun, bebeklerin üç günde öldügünü, hastane enfeksiyonu riskinin olabilecegini iddia etti. Bashekim Operatör Dr. Leyla Mollamahmutoglu ise 27 bebegin son iki haftada hayatini kaybettigini kaydederek, ölümlerin bebeklerin prematüre olmasindan kaynaklandigini söyledi.||Hastanenin dogumevinde yasanan bebek ölümleri, hastane yetkililerinin yalanlamalarina ragmen hastane enfeksiyonu süphesini gündeme getirdi.||Iki hafta degil üç gün||Hastane yetkililerinin son iki haftada 27 bebegin hayatini kaybettigini açiklamasina karsin, Milliyet`e konusan SES Baskani Yorgun ölümlerin  31 Temmuz-2 Agustos tarihleri arasinda meydana geldigini, son bir ayda ise 42 bebegin yasamini yitirdigini belirtti.||Hastanedeki teknik yetersizlikler nedeniyle bir kuvöze iki-üç bebegin konuldugunu söyleyen Yorgun, tadilat yüzünden tasinan dogumhanenin ise her türlü enfeksiyona açik oldugunu savundu. Yorgun, fiziksel kosullari nedeniyle ameliyathane dahil tüm servislerde hastane enfeksiyonunun yayilmis olabilecegini ileri sürdü.||Belge imzalatiliyor||Hastanede önlem almak yerine, hasta sahiplerine kosullari kendi rizalari ile kabul ettiklerine dair bir belge imzalatildigini kaydeden Yorgun, bu durumun hekimlik anlayisina uymadigini ifade etti.||Bashekim Mollamahmutoglu ve Yenidogan Ünitesi Klinik Sefi Prof. Dr. Ugur Dilmen`in 27 bebegin ölümüne iliskin sonuçlarda hastane enfeksiyonuna rastlanmadigini açiklamasina karsin, ölümleri düsündürücü bulan Yorgun, Saglik Bakanligi`nin bir heyet görevlendirmesini talep etti.||`Enfeksiyon yok`||Iddialarla ilgili basin toplantisi düzenleyen Mollamahmutoglu, prematüre 27 bebegin yasamini yitirdigini ve bunlarin hiçbirinin hastane enfeksiyonundan kaynaklanmadigini bildirdi. Mollamahmutoglu, hastanenin hiçbir bölümünde hastane enfeksiyonunun söz konusu olmadigini savundu. Dilmen de bebeklerden alinan kültür örneklerinin sonuçlarinin, söz konusu ölümlere hastane enfeksiyonunun etken olmadigini gösterdigini söyledi.||Ölümlerde hastanenin hiçbir ihmalinin bulunmadigini savunan Dilmen, tüm birimlerde her türlü tedbirin alindigini ve saglik çalisanlarinin titizlikle görev yaptiklarini kaydetti.||Son bir ay içinde servise kabul edilen 504 bebekten 42`sinin öldügünü dogrulayan Dilmen, ölen bebeklerin dosyalarinin kaçirildigi iddialarini ise yalanladi.||Ölenlerin 16`si prematüre||Dilmen, son bir ay içinde hastanede yasamini yitiren bebeklerin ölüm nedenlerini söyle siraladi:||`16`si prematüre, çogul gebelik, tüp bebek yöntemi ile dünyaya gelen, 8`i geç yeni dogan sepsisi, 6`si nekrotizon entrekolit, 5`i erken neonatal sepsis, 4`ü dogumsal sakatlik, 3`ü dogumsal kalp, 2`si purmonal hipertansiyon, 2`si dogum sirasinda oksijen yetmezligi ve biri de diyafromal fitik nedeniyle hayatlarini kaybetmislerdir.`||Sendika israrli||Sendikanin Ankara Sube Baskani Ibrahim Kara, Hürriyet`e yaptigi açiklamada sunlari söyledi: `Dogumdan sonra da erken dogan prematüre bebekler kuvöze aliniyor. Normalde bir kuvözde bir bebegin yatmasi gerekirken, burada bir kuvöze üç bebek yatiriliyor. Bu durumda bir bebegin enfeksiyon kapmasi, enfeksiyonun bu kuvözdeki diger çocuklara da bulasmasi anlamina geliyor. Bu da riski ve kayiplari artiriyor. Hastane Bashekimi ve yönetimi `bu kadar ölüm dogal` diyor. Önceki yil 170-180 bebek kaybedilirken, bu yil sadece Temmuz ayinda 49 bebek, 31 Temmuz ile 02 Agustos arasinda 27 bebek kaybedildi. Bunun neresi dogal?`||Hastanede 20 bebege 1 hemsire bakiyor iddiasi||Hastaneden bir hemsire ise bilimsel ve tibbi ölçülere göre bir hemsirenin 5-10 bebege bakmasi gerekirken, bu rakamin 20`nin üzerinde bebege çiktigini belirterek, `Bu durumda dogal olarak kalite düsüyor` dedi. Bashekimin ölümlerin 1500 gramin altinda dogan çocuklarla ilgili oldugu ve bunun dogal sayilmasi gerektigi yönündeki savunmasinin da gerçegi yansitmadigi belirten hemsire, `1-3 üç ay önce de 1500 gramin altinda dogumlar oluyordu ve bu bebekler yasatiliyordu` dedi. Bu arada, 1 Agustos Cuma günü, 27 gündür hastanenin yeni dogan yogun bakim ünitesinde tedavi gören bebegini kaybeden H.B. hastane yönetimine tepki gösterdi. H.B `Persembe günü geldigimde, hastanede her sey normaldi; ancak Cuma günü geldigimde ortalik karisikti, panik vardi. Sekreterlerden bazilari agliyordu. Yeni dogan odasi karisikti. Hemsire bizi orada görünce sinirlendi` diye konustu.||Aile: Yetkililer `enfeksiyon süphesi var` dedi||Hüseyin ve Döndü Boyraz çiftinin 6 Temmuz`da prematüre dünyaya gelen bebekleri, dogumevinde hayatini kaybeden 27 bebekten biri. Aile, ünite doktorlarinin kendilerine `Bebeginiz iyiye gidiyor, ama enfeksiyondan süpheleniyoruz` dedigini iddia etti.||Çankaya`da oturan Hüseyin ve Döndü Boyraz çiftinin ikinci bebekleri, Dr. Zekai Tahir Burak Kadin Hastaliklari Egitim ve Arastirma Hastanesi`nde 1 kilo 50 gram olarak dünyaya geldi. Hemen yogun bakima alinan bebegin agirligi 950 grama kadar düstü. Agabey Özmen Boyraz(20), anne ve babasinin kardesine `yasama direndigi` için Diren Deniz ismini vermeye hazirlandigini söyledi. Kardesinin ölümünü 1 Agustos`ta nüfus cüzdani için nüfus müdürlügüne giderken ögrendigini belirten Özmen Boyraz, doktorlarin babasi Hüseyin Boyraz`a iki gün önce `Bebeginiz iyiye gidiyor, ama enfeksiyondan süpheleniyoruz` dediklerini aktardi.||Kuvözde iki bebek vardi||Kaybettigi kardesinin, diger pek çok bebek gibi kuvözünü bir baska bebekle paylastigini anlatan Boyraz, yogun bakim ünitesine sadece anne ve babalarin alinmasina ragmen gerekli dezenfeksiyonun yapilmadigini söyledi. Üniteye girenlerin sadece ellerinin dezenfekte edildigini ifade eden Boyraz, önlük ve galos kullanilmadigini da öne sürdü. Kardesinin kaninda 21 Temmuz günü mikrop bulundugunu da ifade eden Boyraz, sorumlularin bulunmasini istedi.||Hastayi ölüme götürebiliyor||Hastanelerdeki hijyen eksikligi, yogunluk, havalandirma sisteminin iyi olmamasi, yogun ve uygunsuz antibiyotik kullanimi hastane enfeksiyonu nedenlerinin basinda geliyor. Ayrica hastayi yasatmak için basvurulan küçük cerrahi girisimler, ameliyatlar ve yogun bakimda solunum cihazina baglanma gibi tedaviler hastane enfeksiyonuna yakalanma riskini artiriyor. Hastanede bulunan bakteriler ve mantarlar yaraya bulasip kana karisiyor. Hastayi birkaç gün içerisinde ölüme götürebiliyor.||Milliyet

Bebek Esyasi

23 Haziran 2009 Salı

bu bebek gorenleri sok ediyor

Yüregir Ilçesi Yavuzlar Mahallesi`nde oturan ev kadini 27 yasindaki Aysel Bayatkara, 3 ay önce dogum sancilari tutunca esi dekorasyon firmasinda asgari ücretle çalisan 30 yasindaki Fatih Bayatkara tarafindan Çukurova Üniversitesi Tip Fakültesi Balcali Hastanesi`ne götürüldü. 4 yildir bebek özlemi çeken genç kadin burada Musa adi verilen ilk çocugunu sezaryenle dünyaya getirdi. Ancak, bebegin yan yana iki penisi ile iki anüsü oldugu anlasildi. Ayrica böbreginin birinin küçük, sag bacaginin da digerinden 5 santimetre kisa oldugu da belirlendi. Tedaviye alinan ve kakasini yapamayan küçük bebegin karin bölgesinden kalin bagirsagi disari çikartilarak sonda takildi. Yeni dogdugu için agir operasyonlari vücudu kaldiramayacagi için diger ameliyatlari ertelenen Musa, taburcu edildi.||DOGUMA 15 GÜN KALA ÖZÜR SÖYLENDI||Idrarini normal kakasini da sondaya yapan bebegin babasi Fatih ile annesi Aysel Bayatkara, hamilelik sürecini takip eden doktora tepki gösterdi. Çocuklari olmadigi için 4 yildir tedavi olduklarini bu sayede esinin hamile kaldigini anlatan Fatih Bayatkara, `Hamilelik sürecinde bebegin saglikli oldugu söyledi. Böyle bir bebek beklemiyorduk. Ancak bize bebegimizin bu sorunlarla dünyaya gelecegi dogumdan 15 gün önce söylendi. 3 aydir uyku uyuyamiyoruz. Hem benim, hem de esimin psikolojisi bozuldu. Ne olur yavrumuz kurtulsun` dedi.||ANNE KARNINDA BELLI OLURDU||Çukurova Üniversitesi Tip Fakültesi Kadin Hastaliklari ve Dogum Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Oktay Kadayifçi, bebegin saglik sorunlarinin hamileligin 3 veya 4`üncü ayinda belli olabilecegini söyledi. Bu tür vakalarin literatürde yer aldigini da kaydeden Prof.Dr. Kadayifçi, `Bebegin iki tane cinsel organi var. Anüsü çift olmasina ragmen ikisi de kapali. Ameliyatla anüsünün biri kapatilip digeri açilir, ayrica penisinin biri de alinip sagligina kavusturulabilir. Ama bu operasyonlar için bebegin ameliyati kaldiracak eriskinlige ulasmasi gerek. Ne zaman ameliyat olmasi gerektigi konusuna ise bir sey diyemem, çocugun gelisimine bagli` diye konustu. Aysel Bayatkara`nin hamilelik sürecinde kontrollerini yapan Kadin Dogum Uzmani Doktor Bülent Çetin, bebegin bu sekilde dünyaya gelebilecegini hamileligin 6`inci ayinda aileye bildirdigini ileri sürdü. Bebegin ameliyatla sagligina kavusabilecegini belirten Çetin söyle dedi: `Böyle bir bebek vakasiyla ilk kez karsilasiyorum. Anneye hamileliginin 6`inci ayinda bebeginin böyle dogacagini söyledim. Ameliyatla bebek normal sagligina kavusabilir. Ancak çok agir bir ameliyat olacagi için ölüm riski de var. Milyonda bir görülebilen bir durum. Ailenin iddia ettigi gibi hamileligin takibinde bir ihmalim yok.` -Hürriyet-

Bebek Esyasi